
Blog okurları için hazırladığımız bu yazımızda alerjenlerden ve bağışıklık sisteminden bahsedeceğiz. Ayrıca alerjenlerin gelişimine ve septomlarına da değineceğiz. İyi okumalar dileriz.
Alerjenler ve Bağışıklık Sistemi
Alerjenler aslında normal olan bir durumun sağlığınızı olumsuz etkilemesidir. Polenlerden veya hayvan kıllarından kapılan alerjik durum meydana gelebilmektedir. Genellikle tehlikesiz olan bu tür maddeler için alerjen denir. Alerjenler çoğu zaman hayvan ya da bitki proteinleridir. Bağışıklık sistemi bir alerjen saptadığında, bu davetsiz misafire bağlanacak özelleşmiş antikorlar salar.
Alerjinin Gelişimi
Bağışıklık sistemi bir alerjen saptadığında, bu davetsiz misafire bağlanacak özelleşmiş antikorlar üretir. İmmünoglobülin E (IgE) denen bir maddeden yapılan antikorlar daha büyük hücrelerin yüzeyine tutunur. Böylece üç ayrı yapı birbirine kenetlenmiş olur: Alerjen, IgE tipi antikor ve daha büyük hücreler (mast hücresi ve bazofil). Mast hücresi ya da bazofil, dış yüzeyindeki özel reseptörlerde onbinlerce IgE taşıyabilir.
Bundan sonrası sıkıntıların başladığı noktadır. Yeterince IgE antikoru alerj enlere yapıştığında, mast hücresi ya da bazofil açılır ve yükünü boşaltır. Bu yük başta histaminler olmak üzere öldürücü kimyasal madde taneciklerinden oluşur. Histaminler vücutta çeşitli tepkileri harekete geçirir. Birinci olarak, akciğerde, mide duvarında ve başka yerlerde bulunan düz kasların kasılmasına neden olur.
İkinci olarak, kan damarlarının genişlemesine, dolayısıyla kanın vücutta daha kolay akmasına sebep olur. Son olarak, bağışıklık sistemine özgü kimyasal maddeleri daha fazla içeren sıvının kan dolaşımından hücrelere geçişini kolaylaştırır. Bu olaylar zincirine iltihaplı alerji yanıtı denir.
Alerjen Semptomları
Vücudun iltihap oluşturması, kötü niyetli istilacılarla savaşta etkili bir yoldur. Ama zararsız antijenlere karşı tümüyle gereksizdir ve yan etkilere yol açmaktan başka işe yaramaz. Bu yan etkilerin bazıları burun akması, kurdeşen (ürtiker) ya da ishal gibi insanı rahatsız etmekten öteye geçmeyen durumlardır.
Bu durumda bazı alerjenler son derece tehlike arz etmektedir. Astım genellikle alerjenlerden kaynaklanır. Bir değerlendirmeye göre, astımlı yetişkinlerin yüzde 50’sinde, astımlı çocukların da yüzde 80′den fazlasında ilişkili bazı alerjik duyarlılıklar vardır.
Bazılarında hayvandan kaynaklı oluşan alerjenler solunuma ve akciğerlere zarar vermektedir. Bu gelişme soluk almayı son derece zorlaştırır. Hışıltı ve öksürükle birlikte göğüste müthiş bir sıkışma hissedilir. Astım atakları dakikalar, saatler, hatta günlerce sürebilir ve bu hastalığı çekenler için çok korkutucu bir hal alır.
Anafilaksi denen durum daha da kötü olabilir. Böyle durumlarda alerjenler tüm vücudu etkilemektedir. Birdenbire kurdeşen dökebilirsiniz. Boğazınız şişebilir, akciğerlerinizdeki hava geçitleri kapanabilir ve soluk alamayacak hale gelebilirsiniz. Kalbiniz çırpınmaya, tansiyonunuz düşmeye başlayabilir. Gereken tedavinin yapılmadığı şiddetli anafilaksi vakaları öldürücü olabilir.
Alerji vücudumuzun değişik organ ve dokularında bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık oluşmasıdır. Alerjinin hastalık olması için vücudunuza zarar vermesi lazım . Alerjik hastalık bulguları ve tanısı alerjinin etkilediği doku ve organa göre değişir. Burunda alerjik rinit, yutak ve genizde alerjik faranjit, bronşlarda ve akciğerde alerjik bronşit ve astım gibi hastalıklar oluşur.
Yazımızı okuduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz.
Yazımızı okuduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme